KİTAP KAPAĞININ SATIN ALMA DAVRANIŞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Kitap kapaklarının satın almaya bir etkisi var mı?

Yok mu?

Varsa ne kadar var?

Yoksa, bu ne kadar şekilci bir başlık?  ’Don't judge a book by its cover’’ mı ?!

 ✿ ❀✿ ❀✿ ❀✿ ❀


Mevzu biraz derin :) Konuyu araştırmalarla, anketlerle, alıntılarla ve tabii ki katılacağınız veya katılmayacağınız düşüncelerimle derinleştirdim :)

Biraz uzun bir yazı olacak. Onun için okurken dinlemek isterseniz, yazarken dinlediğim birkaç parçayı ekleyeceğim buraya.

Otobandan önceki son çıkış olduğuna dair yasal uyarımı yapıyorum :D Yol boyunca zorunu hâller dışında durmak ve duraklamak yasaktır. Devam edeceksek sevgili okur lütfen kemerleri bağlayın :)

 

    
(ortadaki enstrümantal bir şeyler okurken sözlü parçalar dinleyemiyorsanız diye >.- )

Her şey bulutsuz masmavi bir günde, rüzgârın hafif hafif estiği, uzun boylu çimenlerin esintinin etkisiyle bir sağa bir sola usulca sallanıp tatlı hışırtılar çıkarttığı zaman- başlamadı tabii ki de. Bilgisayarımın başında oturuyor ve alacağım bir kitap için yayınevi seçmeye çalışıyordum, işte o zaman başladı. Zaten başlığında ‘’satın alma’’ geçen bir yazının yeşil kırlardan başlaması pek olası da değildi.

Hangisiydi şimdi hatırlayamıyorum ama klasik olan bir kitabı almaya karar vermiştim. İş Bankası Kültür Yayınları ve Can Yayınları’nı bilirsiniz iki yayınevinden de harika klasik kitaplar çıkıyor. Aynı kitabın iki yayınevinden de çevirisini kimin yaptığını araştırırken Can Yayınları’nın o klasik kapak tasarımını Bim poşetine benzetmiş olan bir yorum okudum.

Bir ufak güldürmedi desem yalan olur :D 

Beyaz arka plan.

Kırmızı logo.

Bir benzerlik söz konusu  > .<

Bu duruma önce güldüm sonra düşündüm.

Bu sefer satın alma kararı verirken kitabın kapağı (veya yorumu yapan arkadaşın düşüncesi) beni etkilememişti ama normalde de etkilenmiyor muyum diye sorgulamama yol açtı.

Kitap alacağım zaman genelde elimde yapılmış bir araştırmam olur ki bu araştırmada kapağın yeri olmaz, gider kitabı alırım. Belirli bir kitapla kitapçıya girmemişsem şöyle bir etrafa bakınırım, bildiğim yazarların olduğu rafların önünde daha çok takılır ve içeriğine, çevirisine, fiyatına göre kitabı alıp almayacağıma karar veririm.

Genel olarak bakınca kitabın kapağı beni çok etkilemiyormuş gibi görünüyor değil mi? Evet, geneline bakarsak öyle. Ama dikkat ettiyseniz girince etrafa şöyle bir bakınırım demişim. Hıh, işte kitap kapaklarının güzelliğini burada sahneye alıyoruz :)



Şöyle bir baktıktan sonra dikkatimi çeken bir şey görmezsem eğer bildiğim yazarların mahalline takılmaya gidiyorum :D O şöyle bir bakılan, saniyelerle ölçülen zaman dilimi de tüketicinin dikkatinin çekilmesi gereken kısım oluyor.  Tüketici dedim çünkü kitapları bile tükettiğimiz bir yüzyıldayız…

‘’Günlük yaşantıda kitap özel bir ürün şekli olup, kitap okuma ise tüketim faaliyetlerinin özel bir türüdür.’’  (Makale başlangıçları bile genelde bu şekilde.)

Örnek verecek olursam Alain de Botton’un ‘’Mutluluğun Mimarisi’’ adlı kitabını böyle almıştım. Yazarla tanışmam da bu şekilde olmuş oldu.  

 

Diyeceksiniz ki ‘’E, bu kitabın kapağı gri? Nesi dikkatini çekti?’’. Ya ama okuyucusuu tatlı bir sempatikliği yok mu? İçi falan da hep mimari örnek fotoğraflarla dolu. Okusanız siz de seversiniiiz.

Burada kitabın kapağını gördüm, hoşuma gitti, içeriğine göz atıp birkaç sayfa okudum ve süreç kapaktan başlayıp benim kitabı satın almamla bitti. Kabul, sırf kapağı için almadım ama kitapla tanışmamdaki etken kapağıydı.

 


Kitabı sırf kapağı yüzünden aldığım olmadıysa bile kapağı yüzünden uzak durduğum birçok kitap olduğunu söyleyebilirim. İçeriğini beğendiğim zaman kapağın hiçbir önemi olmaz ama içeriklerini bilmiyorken kapaklarının beni ittiği kitaplar var. Örnek Şekil 1.a yukarıda verdiğim üzere konusunu öğrenmemiş olmasaydım elimi sürmeyeceğim bir kitap.

‘’Ben buradayım!’’ diye bağıran kitap kapaklarını sevmiyorum ben. ‘’Ben de bir kitabım, bana da bakabilirsin ‘’ dese daha makbul :) Körlük’ün o fosforlu bile olmayan tuhaf sarı rengini gördüğüm yerden topuklayarak uzaklaşıyordum önceden :D

 

Özetle estetik bir zevkle hazırlanmış iyi kapakları seviyorum. İyi bir kapak kitabı almamı tek başına sağlamaz ama merak etmemi sağlar. Raftan seçilecek kitap odur :) Kapak dikkatimi çeker, tanıtımı ve birkaç sayfası beni bağlamazsa raftaki yerine geri döner. Tam tersi olay bir kötü kapak vakasıysa kitap hakkında iyi bir şeyler duymuşsam kötü bir kapak kitabı almamı engellemez ama hiç duymadığım bir kitapsa beni, ona bakmaktan alıkoyar. Sonuçta kitap kapağının beni majör olarak etkilemediğini rahatlıkla söyleyebilirim.

 


Bendeki durumlar böyle. Peki genel olarak insanlarda nasıl? Bir site 616 kişinin katıldığı (çoğunlukla Amerika ve Birleşik Krallık’tan katılımcılar) bir anket düzenlemiş. Sorular ve gelen cevaplar şu şekilde:

  • ‘’Kapaklar sizin için önemli midir?’’ sorusuna %79’luk bir evet cevabı gelmiş. Evet kitabın kapağı karar vermede etkilidir. (Bu kadar fazla olmasını beklemiyordum. Ama bunu anlayabilirim. Satın alacağımız bir şeyin estetik olarak göze güzel gelmesini bekleyebiliriz.)
  • ‘’Yüzde ölçeğinde kitap satın alma kararınızda kapaklar ne kadar büyük bir rol oynuyor?’’ sorusuna %48 ana rol, %41 küçük bir rol demişler ve önemsiz bir rol diyenler sadece %5’lik bir dilimi oluşturmuş. ( Bu sefer gerçekten ben şok 0.0 Kitap gerçekten ama gerçekten tüketim ürünü sanırım.)
  • Peki diye sormuşlar ‘’Okumak istediğiniz bir kitap var ama bu kitabın kapağı gerçekten korkunç, yine de alır mısınız?’’ Çoğunluk burada evet dese bile katılımcıların yaklaşık beşte biri hayır kütüphaneden ya da arkadaşımdan ödünç alırım demiş. Kötü bir kapağın caydırıcılığı da azımsanmayacak bir oranda.

(Bu araştırmanın tamamının bağlantısını yazının sonuna koyuyor olacağım.)

 

Ayrıca Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada da hem “Kapak Tasarımı” hem de ‘’Biçimsel Özellikler’’ ile “Satın Alma Tercihi” arasında pozitif yönde ve orta düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu ortaya konmuş. Yaklaşık %36 oranında kapak tasarımı, %14 oranında da biçimsel özellikler satın alma tercihini açıklıyormuş. Biçimsel özellikler derken kitabın boyutu, sayfa sayısı,  sayfasının yapısı, kullanılan renkler gibi özellikler kast ediliyor.  Ve daha da ayrıca ‘’biçimsel özellikler’’ faktörünün cinsiyete göre anlamlı bir farklılık arz ettiğini de söylüyor bu çalışma :) Kadınlar kitap satın alma tercihini gösterirken biçimsel özelliklere erkeklerden daha çok önem veriyorlarmış.


Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi'nin 2017'de yayınlanan sayısında ''Kitapların Kapak Tasarımlarındaki Mesajlarda Kullanılan Propaganda Teknikleri'' başlıklı bir makale var. Kitapyurdu Yayıncılık ve İletişim A.ş. tarafından yayınlanan 2016 yılı çok satanlar listesindeki ilk yüz kitabın ön ve arka kapağı incelenerek yapılmış bir çalışma. 


Bu yüz kitap: Kürk Mantolu Madonna, Şeker Portakalı, 1984, Kırmızı Saçlı Kadın, Küçük Prens, İçimizdeki Şeytan, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Hayvan Çiftliği, Simyacı, Bülbülü Öldürmek, Kuyucaklı Yusuf, Otomatik Portakal, Sol Ayağım, Martı Jonathan Livingston... gibi hepimizin okuyup duyduğu kitapları içeriyor. 


Yapılan araştırmada 100 kitaptan 72'sinde propaganda tekniğine başvurulduğu, 28'inde herhangi bir propaganda tekniği kullanılmadığı görülmüş. 72 kitapta toplam 108 propaganda tekniğine kullanıldığı, bazı kitaplarda birden fazla propaganda tekniğine yer verildiği ortaya konmuş. 

Bir otoriteye referans : Örneğin kitabın Nobel Ödüllü ya da Uluslararası Bestseller'den olduğunun kapağa yazılması. Yetkinliği kabul görmüş bir otoriteyi kaynak göstererek farklı kesimlerden okuyucuların dikkati çekilir.

''Kalabalığa Katıl'' tekniğinin kullanılması : Kitap basım sayısı veya basım fazlalığının yazılarak vurgulanır. Okuyucu kitabın çok fazla insan tarafından tercih edildiğini düşünüp bundan etkilenir.

(Bu tekniklerden sadece ikisi, makaleden bunları ve diğer teknikleri daha detaylı olarak okuyabilirsiniz.) 




Yukarıdaki makaleyi okuyunca daha iyi anlıyorum ki ne kadar kapaktan etkilenmiyorum desem boş. Bilinçli olarak etkilenmiyorum desem bile bilinçaltım o ufak mesajları farkında olmadan alıyor.  -Allah korusun- etkilenmemek için görmemem falan gerek. 
Kapağı yüzünden kaçtığım Körlük'ü bile yine kapağında yazan 1998 Nobel Edebiyat Ödülü'nden merak edip araştırıp almıştım. 


Allah'ım nereden başladım nerede bitiriyorum yazıyı? 
Ben biraz daha bu çılgın ekonomi-pazarlama çarkının içinde dönmeye gidiyorum izninizle. Yazının sonunda size üç beş soruluk bir anket yapacaktım ama mecalim kalmadı. Ne düşündüğünüzü yazmak isterseniz okurum ama :)




KAYNAKÇA :


Yorum Gönder

35 Yorumlar

  1. Hocam, kitap kapakları beni etkiliyor ama son kararı veren daima kitabın ücreti oluyor hahahahaha

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir yoruma katılıyor olmak ilk defa beni üzüyor sanırım...

      Sil
  2. Tartışmasız kitap kapakları tercihlerimizi etkiliyor. Best Seller olması ya da kacıncı baskı olduğuna pek bakmasam da özellikle Can Yayınları'nın George Orwell kitap kapaklarına hayranımdır mesela. Utku Lomlu tarafından yapılan diğer kitap kapağı çalışmalarına da bir dönem bakmıştım.Ez cümle; kapaklar ilk sebep olmasa da tercihler noktasında belirleyici bir özelliğe sahip

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Best Seller olduğuna bakmasam da itiraf etmeliyim ki Nobel Ödüllü olması beni etkiliyor. Utku Lomlu'nun tasarımlarına siz söyleyince tekrar baktım her biri ayrı ödüllü maşallah. Hayranım diyemem ama güzeller doğrusu. Gurur da verici. Sadece bu kadar modern çizgiler, büyük dikkat çekici şekiller ve renkler benlik değiller o kadar. Ne denir bilmiyorum ama tarz diyeceğim ben şimdilik :) Benim favori tarzım bu değil.
      Bu arada ayrıca teşekkür ederim ''ezcümle'' kelimesini ilk kez duyuyorum :D Yazıyı yazarken ayrı, yorumları okurken ayrı şeyler öğrenmiş oluyorum :)

      Sil
  3. Açıkçası ben de aklımda hep belli kitaplar olarak girerim kitapçıya; ama kapak önemsiz diyemem. Baştaki o göz gezdirme zamanlarında sırf dikkatimi çeken o kapak sayesinde arkasını okuyup sonra beğenince aldıklarım oluyor.
    Son okuduğum kitapta şöyle bir şey gördüm. Kapitalist üretimin ilk ürünleri kitaplarmış. Hatta milliyetçilik akımının ortaya çıkmasında da kapitalist üretimin büyük katkısı varmış. Avrupa'da genel olarak Latince hakimken sırf üretim çoğalsın diye ulusal dillerin kullanılmaya başladığına yönelik bir tez bile sunulmuştu. Aslında kitapların kapitalizme ne kadar hizmet ettiğinin farkına varınca kapakların, kitaptaki yazıların karakterlerinin dahi ne kadar önemli olduğunu insan kabul etmeden duramıyor. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaplar hakkındaki bir şeyi bile kitaplardan öğreniyoruz :D
      Gerçekten çok ilginç ve... tüyler ürpertici. En azından ilk ürünleri kitap olmamalıydı... Zamanla her davranışımızın tüketmek ve daha fazla tüketmek için olması tek ucu olan bir tünel gibi. Tünelin sonuna vardığımızda kendimizi de tüketmiş olduğumuzun farkına varacağız herhalde.
      O göz gezdirme anına gelirsek de kesinlikle katılıyorum. Güzel bir kapakla karşılaşmak ilk görüşte aşk gibi :D Yakından tanıyınca aşk olmadığının ortaya çıkma ihtimali büyük olsa da yeni şeyler keşfetme heyecanı yeter!

      Sil
  4. Kütüphanelerinin resimlerini paylasanları görüyorum,değil kapağın bütünü sırf rengi yüzünden alınıp sıralandığı (pembişler yan yana) o kadar belli ki :) bunu açıkça söylüyorlar da üstelik.velhasıl dış görünüm her şey de olduğu gibi kitapta da önemli görünüyor:)

    Bana gelince..fiyat liste basi :) istediğim kitaplar ucuzlasin diye baya beklemişligim oluyor mesela.Ödül almış denilip kapağa afislenme cezbediyor elbette ama benim dünyamda bu tercih çokça hüsranla sonuçlandı ( körlük,otomatik portakal vs).

    Kitap kurdu olmadigimdan yayın evleri, cevirmenler hususunda bilgim zayıf , genelin bahsettigi iş kultur ve can iyidir deyip o topa girmiyorum :) ama tercih yaparken yayınevi şartı koymuyorum.Henüz okurken tuhaf cümleler ile karşılaşıp bu ne yaaa, ne demeye çalışıyor gibi bir durumla karşılaşmadığım için sanırım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En son Hayvan Çiftliği kitabının ahşap kutuda samanlar arasında satıldığını görmüştüm. Yani şaşırma çıtam yüksektir :)
      Koleksiyon için falan onun alınmasını anlayabilirim ama çıtayı bu kadar anlamsızca yükselten pembikleri anlayabilmem mümkün değil :)) Kitap niçin alınır?

      Fiyat... sad but true :') Ben de beklerim ama zaten kitap ben aldıktan sonra ucuzladığından beklemem çoğu zaman pek bir anlam ifade etmez. İşte bu da bir sad but true :)


      Otomatik Portakal'ı daha okumadım ama Körlük biraz katlanılması zor olsa da boşa çıkarmamıştı beni. Hatırladığım kadarıyla farklı zaman kipinde yazıyordu yazar o da herkesi sarmayabilirdi.

      Bilen bile o toptan çıkamaz bence :) Hele benim gibi biraz bilenler hiç çıkamıyor :D Öyle bir durumla karşılaşıncaya kadar rahat takılıp o toplara girmemek mi... Nereden baksan en iyi tercih :DD

      Güzel yorumunuz için de ayrıca teşekkür ediyorum (tabii okuma sabrınız için de) ^^ Sevgilerle...

      Sil
  5. Etkilenir insan elinde olmadan.
    Çekim kuvveti diyelim.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi ya? :)) Biraz şekilci bir kuvvet ama ne yapalım var öyle bir çekim ^^

      Sil
  6. çok akademik bir çalışma olmuş, çok emek vermişssiniz ve gerçek tespitler ile bitirmişsiniz kutlarım. Bunların hepsi pazarlama teknikleri olarak dünyaca kabul edilen, bilinçli olmadan da elimizin kitaplara, satın almaya yönelmemizi sağlayan ve etki tepki takibinin nöral düzeyde bile yapılması ile kanıtlanmaya çalışıldığı araştırmalar yapılıyor. Verimli, oldukça verimli bir yazı olmuş kutlarım, etkilenmesek te etkilendiriliyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum. Nöropazarlama aslında benim de ilgimi çeken ve bana gerçekten ilginç gelen bir konu. Örnek vermem gerekirse bir marketteki her bir ürünün bilerek o şekilde, o sırayla, o yüksekliğe yerleştirildiğini biliyordum ama bildiklerimi daha önce hiç kitapçılara, kitaplara uyarlayarak düşünmemiştim. Onun için hâla biraz şaşkınım. Çok doğru, etkilendiriliyoruz...
      Yorumunuz için gerçekten teşekkür ediyorum, okumak çok motive ediciydi. Böyle gidip yeni bir yazı yazasım geldi :) ^^

      Sil
  7. Dergi park sitesi makalelerinden faydalanan bir yazar, takibe değer olsa gerektir.

    YanıtlaSil
  8. Selam..Sadece kitap mı?Kapağından etkilendiğimiz:):)
    Renklerin ve şekillerin bizde yarattığı satınalma algısını yadsıyamayız..Karşı da koyamıyoruz sanırım:):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabaa^^ Öyle sanırım durumlar. Bilinçüstümüz farkında değilken bilinçaltımız mesajı almış oluyor çoktan. İnsanların bile içine göre değil yüzüne göre seçildiği şu dünyada kitaplar mı yüzüne göre seçilmesin :DD

      Sil
  9. Selam. Kullanıcı adınız Melair Ved olarak göründüğünden blogunuzu bir türlü bulamamıştım. Bunu ancak bugün gerçekleştirebildim ve güzel blogunuzu çok çok beğendim. Yazıyı okumaya daha sonra geleceğim. Görüşmek üzere..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum. Hiç farkında değildim ama sayenizde düzelttim şimdi ^^ Ben de aynı sıkıntıyı yaşıyorum ancak yorumlardan gidebiliyorum bloglara. Blog geneli böyle sanırım.
      Sevgilerle o zaman... ^^

      Sil
    2. Yazının tamamını okuyabilecek vakti buldum ve geldim:)
      Öncelikle tüm içtenliğimle kutluyorum sizi. Kitap kapağı ve önemine dair daha güzeli yazılmış, daha doyurucu bir araştırma yazısı olduğunu hiç sanmıyorum. Görselleriniz ona keza. Yazıyı okurken ekstra keyif alınmasını sağlayan müzik eklentiniz de pek hoştu;)
      Konuyla ilgili görüşüm ise şöyle:
      Ben genellikle içeriğini bildiğim kitapları okya da önerilmiş kitapları okuma niyetine girdiğimden yalnızca kitabın adına göre sipariş veriyorum. Ancak, bir kitabevini dolaşma fırsatı yakaladığımda kapaktan etkilenmemem mümkün değil. Ve tabii ki arka sayfa açıklamaları da karar vermemde etkilidir.
      Teşekkür ediyorum, sevgilerle...<3

      Sil
    3. *içeriğini bildiğim kitapları ya da önerilmiş kitapları

      Sil
    4. Görsellerden tutun müziklere kadar yazılanların belki benden bile fazla farkında olan insanların olması... Ne diyebilirim ki? Bu yazının yorumlarını okurken bir kere daha mutlu oldum. Yazıyı okumak ve elbette yorum yazmak için zaman ayırdığınız için içtenlikle teşekkür ediyorum^^ Yazıyı yazarken öğrendiklerim kadar yorumlardaki görüşler de önemli benim için. Gerçi bendeki durumları yazıda yazdığım için biraz tekrara düşmek olacak ama ben de öyleyim genelde. Kitabın soy kütüğünü e-devlette sorgulattıktan sonra kitapçıya almaya giderim :) Tekrardan teşekkür ediyorum. Sevgilerimle… <3<3

      Sil
  10. çok iyi düşünmüşsün, çok güzel bir konu bulmuşsun, 100 kitap ve propaganda kısımları ve anketler çok faydalı oldu. demekki genel olarak okurlar kapağa önem veriyor ve alışverişte etkileniyor. bence de normal evet, evet çok sevdiğimiz bir yazarı kapak ne olsa okuruz ama bilmediğimiz bir yazar olunca kapak önemli tabii. kutlarım valla bu yazın için. bloguma da koyarım bir ara :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi ya?? :):) Kapakların var yadsınamayacak bir etkisi. Keşif yapmanın bir yolu da rastgele yeni kitaplar bakmaktır ya bazen. Yani yazarlar veya konu bir ucundan yakalamalı tabii bizi ama estetik olarak tavlanıyoruz önce. Sonra raftan alıyoruz bakıyoruz bu nedir diye ^^ Teşekkür ediyorum yorum için faydalı oldu diyorsan daha da çok hatta :D

      Sil
  11. Harika bir araştırma yazısı olmuş :) Sırf kapağı güzel diye kitap almadım ama kapağının güzelliğine vurulduktan sonra konusu hoşuma gitmişse kitap almışlığım çoktur. Aynı kitabı basan yayın evleri içinse hangisinin punto büyüklüğüne göre seçim yapıyorum. "Kalabalığa katıl" kısmı Türkiye'de fazlasıyla kullanılıyor bence. Bazı kitaplar için "Nasıl bu kadar satmış?" diyorum ama o satış rakamlarına çok inanmıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendimi tekrarlamamak adına izninizle ilk kısım için sadece ''Katılıyorum.'' demekle yetiniyorum :) Ben de puntonun okunurluğuna bakarım genelde. Büyüklük o kadar önemli değil ama bazı kitaplarda yazılar sanki iki defa üst üste basılmış gibi tuhaf bir basımla ortaya çıkıyor. O işkenceyi gözlerime çektirmemek için özellikle sahaflardan kitap alırken bu konuda dikkatli oluyorum ben de ^^
      Bence o, bu kadar satmış şu kadar satmış yazıları o kadar satmasını istediği için öyle yazılıyor bence de neyse :D Genelleme yapmıyorum tabii :)
      Yorum için de teşekkür ediyorum ^^

      Sil
  12. Vay be bu yazınızı okumadan önce kitap kapaklarından etkilendiğimi düşünmezdim, etkileniyormuşum gerçekten. Elinize sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum ^^ Ben de öyle düşünüyordum yani çok daha az etkilendiğimi en azından :)

      Sil
  13. Yazının başlığını okuduğumda tam da aradığım yazı diye düşündüm açıkçası (: Birilerinin bu tarz konular üzerinde yazması çok güzel. Öncelikle emeğine sağlık. Bence kitap kapağının kitabı satın alma üzerinde kesinlikle çok etkisi var. Ancak bilinçli okuyucular içeriği sorgulayarak kitabı alır. Ben kitap kapaklarını incelemeyi seven biriyim. Hoşuma gidiyor. Ve şöyle bir durum var neden bilmiyorum ama yabancı yayın evlerinin kitap kapakları Türk yayın evlerine göre daha güzel. Çok okumak istediğim bir kitabı sırf kitap kapağı tasarımı kötü diye almadığım çok olmuştur. Nasıl bu kadar kötü yapabiliyoruz anlayamıyorum. İçeriği mükemmel olan bir kitabın kitap kapağı tasarımının özensiz oluşu beni deli ediyor. Bence yazara hakaret bu durum. Çok fazla sahaf ve kitapçı gezerim. Ve hepsinde kitabı ve tasarımlarını incelerim. Ama aklımda ki kitaplar haricinde bir kitap almam. Bir kitap satın alacaksam detaylı araştırırım. Kitapçıda kitap seçmem. Gerçekten çok dolu, içeriği bir çok veriyle zenginleştirilmiş bir yazı kaleme almışsın. Güzel konu, güzel yazı, dolu içerik. Ve paylaştığın resim ve özellikle gifler harika olmuş (: Böyle derin yazılar görmek beni mutlu ediyor. Tekrar emeğine sağlık. Saygılarımla. Vesselam...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle teşekkür ediyorum :) Yazıyı yazmadan önce kitap kapağının satın alma üstünde bir etkisi olmasını bekliyordum ama bu kadar çok olmasını beklemiyordum.
      Çok okumak istediğim bir kitabı almamı kapağının tasarımı engeller mi? Sanmıyorum ama anlıyorum. Büyük konuşmamak lazım.
      Bence çıkarttığın kitabı önemsiyorsan kapağını da önemsemelisin. Çünkü onda gösterdiğin özen kitabın diğer kısımları için gösterdiğin özeni de yansıtır. Zaten kitabı önemsiyorsan kapağı da sallapati yapman mümkün değildir. İşin maliyet boyutuna göre de buna ayrılan bütçe değişir tabii ama özen her türlü önemli faktör.
      Bence de yabancı yayınevlerinden özellikle çok güzel klasik serileri çıkıyor. Ama biz de son zamanlarda fena değiliz bence. Hasan Ali Yücel klasikleri sade ama şık bir tasarım bence. İthaki bilimkurgu da sade ama güzel. Can yayınlarının yeni tasarımlarından çoğu bana hitap etmese de tasarımları ödüllüymüş mesela. Tabii yine bizdeki kitap kapaklarında eksik olan bir şeyler var ama adını tam koyamıyorum :)
      Kitap alırken genelde ben de detaylı araştırırım ama öylesine bir anda kitap keşfetmeyi de seviyorum onun için sizin gibi kesin konuşamam.
      Yazıyı yazmak için okumak kadar gelen yorumları okumak da bana çok şey katıyor. Yorumunuz için tekrar teşekkür ediyorum...

      Sil
  14. Ben de içeriğini biliyorsam kapağına dikkat etmem ama mesela kitapçıda dolaşırken hiç bilmediğim bir kitapta kapağına bakıp, kitap hakkında fikir sahibi olmaya çalışırım.
    Emek verilen kapaklar daha hoşuma gidiyor. Kesinlikle kaçındığım kitaplar ise kaslı erkek resimleri ya da süslü, dikkat çekici kadın resimleri olanlar. Bana kitabın önemsiz olduğunu anlatıyor bunlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitapçıda dolaşırken ben de yapıyorum onu. Güzel keşiflere zemin hazırlayan bir hareket oluyor kimi zaman :)
      Ben de emek verilen kapakları seviyorum. Her emek verilen kapak doğal olarak bana güzel gelemeyecek olsa da en azından üstünde çalışılmışlığını beğeniyorum. Emek vermek demek illa süslü şaşaalı olması anlamına da gelmiyor sade ama güzel kapaklarda bile yakalanan o uyumunda görüyorsun emeği. Hahah öyle kapakları gördüğümde ben de topukluyorum sanırım :) Markette satılan kitap değerlendirmesi yapıyor beynim otomatik olarak :)

      Sil
  15. Ben buz yazını nasıl gözden kaçırmışım ki? :) Çok güzel bir konu. Her ne kadar kitap kapağı etkili değil demek istesem de bu doğru değil. Konusunu bilmediğim bir kitap, kapağı ile dikkatimi çekebiliyor. Sırf kapak yüzünden almıyorum ama kitabı araştırmamı sağlayabiliyor. Konuyu biliyorsam ve elimde bir kaç seçenek varsa önceliği yayınevine veriyorum.
    Sırf kapağı nedeniyle almadığım kitaplar var ama. :) Mesela Evrenin Ötesi üçlemesini sırf eski kapakları sebebiyle almayı erteledim. Yeni kapakları çıkınca aldım tabi.
    Sırf kapağı güzel diye de beğenmediğim kitabı elimde tutmuyorum. Mesela Book of M kitabının kapağını beğeniyorum ama kurgusu yetersiz hissettirdi. Elimden çıkarmayı düşünüyorum.
    Çok güzel bir konu olmuş. Kalemine sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu arada The Rose benim de favorilerimden. Take me down u ayrı bir severim . :)

      Sil
    2. İnsanları bile önce yüzünden merak edip sonra yüreğine baktığımız bir çağda kitaplara da böyle yapmazsak olmazdı :') Ben de etkili değil demek isterdim ama yok deli gibi etkili :D Kişiye göre yüzdesi değişiyor ama durum bu.
      O üçlemeyi bir arkadaşımla ortak almıştık ilk kitabını. Kapaktan önce konusunu biliyorduk, ilgimizi çekmişti. Ben kitapla eve gelene kadar fark etmedim bile kapağını :D O sarılar-morlar-pembeler hoşuma bile gitmişti gölgeye dikkat etmemişim :) Serinin yeni kapağı çıktığını bile bilmiyordum. Şimdi baktım ama yok o evren hissiyatı kaybolmuş yeni kapakta, olmamış :D
      Book of M'e de şimdi baktım güzelmiş gerçekten ama yetersiz kurguysa eğer...
      The Rose ben de çok severim :) Dinleyip de sevmediğim şarkıları yok gibi zaten :)) Ben de bu güzel yorum için teşekkür ederim ^^

      Sil
    3. Tekrar teşekkürler şu an şarkıya geri döndüm unutmuşum q(≧▽≦q)

      Sil