BÜYÜLÜ NİSAN - ELIZABETH VON ARNIM KİTAP YORUMU :

Büyülü Nisan;

Nisan ayında okuyayım diye alıp beklemeye niyetlendiğim :),

Sabredemeyip mart ayının sonunda, karın kışın ortasında okuduğum :),

Bahar ve San Salvatore güzellemesi temalı, bol çiçekli güneş ışığıyla yıkanan bir kitaptı :).

 

Büyülü Nisan; birbirine yabancı dört kadının 1920’lerde farklı bunalmışlıklarından ötürü, İngiltere’nin gri gökyüzünden İtalya’nın mavi semalarına, çiçek bahçelerine kaçamak bir tatile çıkmalarını anlatıyor. Her şey Bayan Wilkins’in gazetede kiralık şato ilanı görmesiyle başlıyor. Kira ve tatil masraflarını karşılamak, tek başına yolculuk etmek gibi engelleri aşmak için kendine deyim yerindeyse suç ortakları arıyor.

 

Kitabın kapağı, konusu, teması beni mest ettiği için okurken de aynı etkilenmişlik balonunun içindeydim. Günümüzde bile evli, dul, bekar kadınların gönüllerince tatil rotaları çizmeleri, planları yapmaları kolay iş değil. Bir de yüzyıl öncesinde böyle bir plan yapmaya çalışan kadınların nelerle karşılaştıkları düşünmeye çalışmak kitaba olan iştahımı kabarttı. Kim bilir neler yazılmıştır temanın üstüne şato, tatil, bahar üçlemesini ilave edince diye düşünerek Büyülü Nisan’ı bir an önce okumaktan kendimi alamadım.

 

Dili akıcıydı, yazarın kaleminde tasvirler gözde canlanacak cinstendi. Çiçek kokuları okurken burnuma kadar geldi. Yazın sıcağında esen meltemin ferahlık verdiği bazı anlar olur ya, satırlardan yeri geldi o serinliğin verdiği hissi bile aldım. Yorum yapabileceğim en olumsuz nokta ise karakterlerin köşelerinin fazla fazla gözümüze sokulmasıydı. Tamam Von Arnim Hanım anladık, bu karakter böyle düşünüyor ve -sen böyle düşünmüyorsun- karakterin ileride bu kısmı törpülenecek, biz de sosyal mesajımızı alacağız diye düşündürtmesiydi.  Ki bu yorum da kitabı bağlamından ve yazıldığı dönemden ayırarak yapılmış haksız bir yorum olabilir ona dikkat :’)


KİTAPTAN ALINTILAR :

Bizim tarzımızdaki iyilik insanı mutsuz eder. Biz buna eriştik ve mutsuzuz. Mutsuz türde iyilikler vardır ve bir de mutlu türde olanlar; ortaçağ şatosunda bulacağımız türde olanlar örneğin, mutlu türde olanlardır.

 

"Sence," diye sordu vicdanı, "eksik bilgi vermek ve tamamen yalan söylemek arasında gerçekten fark var mı? Tanrı'ya göre yok."

 

İtalya'ya vardıklarında İngiltere, Friedrich, Mellersh, papaz, yoksullar, Hampstead, kulüp, Shoopbred, herkes ve her şey, tüm o iltihaplanmış ağrılı kederler silikleşip bir rüyanın belirsizliğine dönüştü.

 

Sanki içi içine sığmıyor gibiydi, sanki içine bu kadar sevinci sığdıramayacak kadar küçük gibiydi, sanki ışıkla yıkanıyor gibiydi.

 

Hiçbiri aşktan meşkten başka bir şey konuşmazdı ve bu durum bir süre sonra ne kadar budalaca ve yorucu hâle gelirdi. Normal bir iştahı olan sağlıklı bir insana yemesi için şekerden başka bir şey verilmemesi gibiydi. Aşk,  aşk....

 

...Leydi Caroline ile au mieux* olmuştu.

*Fr. Sıkı fıkı, en iyi

 

Onun yerinde Lotty olsaydı bunu yapabilirdi, ayrıca tüm gerekçelerini açıklayabilirdi. Ama o, içini böyle ortaya serip bakmaları için herkesi davet edemezdi. Nasıl oluyordu da bu kadar çok şey gören Lotty kalbindeki çıkmazı ve bu ağrıyan yerde Frederick'in olduğunu görüp susmuyordu?

 

…San Salvatore’nin karakterler üzerinde temizleyici bir etki yarattığına inanmaya başladılar.

 ***


Son söz olarak diyebilirim ki Büyülü Nisan geçtiği mevsimde okunsa da, kara kış ortasında okunsa da bünyede canım vatanım dört mevsimine şükür dedirtebilecek bir modern klasikti :) Coğrafi konumumuz sayesinde özenmeden, içimiz güneşe çiçeğe böceğe gitmeden dört mevsim okunması mümkün. Konusu ilginizi çektiyse önerilir… 



Yorum Gönder

6 Yorumlar

  1. Güzel bir yorum olsa da son paragraf ayrıca mükemmel <3 :) Fotoğraf da çok güzelmiş, arka planı çok beğendim. Kitabı aman aman merak etmedim ama aklımda olsun, keyifli duruyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buraya bir bayrak emojisi :D
      Fotoğrafı beğenmene ayrıca sevindim :)
      Sonucun güzelliği, fotoğrafı çekmeye çalışırken parmaklarımın hissini kaybetmesine değdi. Modern klasik okuma era'sına girersen aklında olsun ^^

      Sil
  2. Kitabı bilmiyordum, keyifle okunacak bir kitaba benziyor. Merak ettim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de hiç görmemiş ve duymamıştım. Güzel denk geldi :)
      Konusu bu minvalde... Keyifle de okundu diyebilirim :)

      Sil
  3. ya italyaya ya irlandaya ya da yunanistana giderler böyle durumlarda :) bu seriden çıkmış olup da tanımadığım yazarları hep alıp okuyorum, bunu da görmemişim yani okurum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa bu seriyi okumak gibi gizli bir hedefin mi var?
      Umarım keyifle de okursun Deep ^^
      Seçenekler şampiyonlar ligi gibi yani :) Böyle durumlarda kalınan çok fazla kitap okumadım ama daha okurum.

      Sil