Büyülü Nisan;
Nisan ayında okuyayım diye alıp
beklemeye niyetlendiğim :),
Sabredemeyip mart ayının sonunda,
karın kışın ortasında okuduğum :),
Bahar ve San Salvatore güzellemesi
temalı, bol çiçekli güneş ışığıyla yıkanan bir kitaptı :).
Büyülü Nisan; birbirine yabancı dört
kadının 1920’lerde farklı bunalmışlıklarından ötürü, İngiltere’nin gri
gökyüzünden İtalya’nın mavi semalarına, çiçek bahçelerine kaçamak bir tatile
çıkmalarını anlatıyor. Her şey Bayan Wilkins’in gazetede kiralık şato ilanı
görmesiyle başlıyor. Kira ve tatil masraflarını karşılamak, tek başına yolculuk
etmek gibi engelleri aşmak için kendine deyim yerindeyse suç ortakları arıyor.
Kitabın kapağı, konusu, teması
beni mest ettiği için okurken de aynı etkilenmişlik balonunun içindeydim. Günümüzde
bile evli, dul, bekar kadınların gönüllerince tatil rotaları çizmeleri,
planları yapmaları kolay iş değil. Bir de yüzyıl öncesinde böyle bir plan
yapmaya çalışan kadınların nelerle karşılaştıkları düşünmeye çalışmak kitaba
olan iştahımı kabarttı. Kim bilir neler yazılmıştır temanın üstüne şato, tatil,
bahar üçlemesini ilave edince diye düşünerek Büyülü Nisan’ı bir an önce
okumaktan kendimi alamadım.
Dili akıcıydı, yazarın kaleminde tasvirler gözde canlanacak cinstendi. Çiçek kokuları okurken burnuma kadar geldi. Yazın sıcağında esen meltemin ferahlık verdiği bazı anlar olur ya, satırlardan yeri geldi o serinliğin verdiği hissi bile aldım. Yorum yapabileceğim en olumsuz nokta ise karakterlerin köşelerinin fazla fazla gözümüze sokulmasıydı. Tamam Von Arnim Hanım anladık, bu karakter böyle düşünüyor ve -sen böyle düşünmüyorsun- karakterin ileride bu kısmı törpülenecek, biz de sosyal mesajımızı alacağız diye düşündürtmesiydi. Ki bu yorum da kitabı bağlamından ve yazıldığı dönemden ayırarak yapılmış haksız bir yorum olabilir ona dikkat :’)
KİTAPTAN ALINTILAR :
Bizim tarzımızdaki iyilik insanı
mutsuz eder. Biz buna eriştik ve mutsuzuz. Mutsuz türde iyilikler vardır ve bir
de mutlu türde olanlar; ortaçağ şatosunda bulacağımız türde olanlar örneğin,
mutlu türde olanlardır.
"Sence," diye sordu
vicdanı, "eksik bilgi vermek ve tamamen yalan söylemek arasında gerçekten
fark var mı? Tanrı'ya göre yok."
İtalya'ya vardıklarında İngiltere,
Friedrich, Mellersh, papaz, yoksullar, Hampstead, kulüp, Shoopbred, herkes ve
her şey, tüm o iltihaplanmış ağrılı kederler silikleşip bir rüyanın
belirsizliğine dönüştü.
Sanki içi içine sığmıyor gibiydi,
sanki içine bu kadar sevinci sığdıramayacak kadar küçük gibiydi, sanki ışıkla
yıkanıyor gibiydi.
Hiçbiri aşktan meşkten başka bir
şey konuşmazdı ve bu durum bir süre sonra ne kadar budalaca ve yorucu hâle
gelirdi. Normal bir iştahı olan sağlıklı bir insana yemesi için şekerden başka
bir şey verilmemesi gibiydi. Aşk,
aşk....
...Leydi Caroline ile au mieux*
olmuştu.
*Fr. Sıkı fıkı, en iyi
Onun yerinde Lotty olsaydı bunu
yapabilirdi, ayrıca tüm gerekçelerini açıklayabilirdi. Ama o, içini böyle
ortaya serip bakmaları için herkesi davet edemezdi. Nasıl oluyordu da bu kadar
çok şey gören Lotty kalbindeki çıkmazı ve bu ağrıyan yerde Frederick'in
olduğunu görüp susmuyordu?
…San Salvatore’nin karakterler
üzerinde temizleyici bir etki yarattığına inanmaya başladılar.
***
Son söz olarak diyebilirim ki Büyülü Nisan geçtiği mevsimde okunsa da, kara kış ortasında okunsa da bünyede canım vatanım dört mevsimine şükür dedirtebilecek bir modern klasikti :) Coğrafi konumumuz sayesinde özenmeden, içimiz güneşe çiçeğe böceğe gitmeden dört mevsim okunması mümkün. Konusu ilginizi çektiyse önerilir…
6 Yorumlar
Güzel bir yorum olsa da son paragraf ayrıca mükemmel <3 :) Fotoğraf da çok güzelmiş, arka planı çok beğendim. Kitabı aman aman merak etmedim ama aklımda olsun, keyifli duruyor.
YanıtlaSilBuraya bir bayrak emojisi :D
SilFotoğrafı beğenmene ayrıca sevindim :)
Sonucun güzelliği, fotoğrafı çekmeye çalışırken parmaklarımın hissini kaybetmesine değdi. Modern klasik okuma era'sına girersen aklında olsun ^^
Kitabı bilmiyordum, keyifle okunacak bir kitaba benziyor. Merak ettim. :)
YanıtlaSilBen de hiç görmemiş ve duymamıştım. Güzel denk geldi :)
SilKonusu bu minvalde... Keyifle de okundu diyebilirim :)
ya italyaya ya irlandaya ya da yunanistana giderler böyle durumlarda :) bu seriden çıkmış olup da tanımadığım yazarları hep alıp okuyorum, bunu da görmemişim yani okurum :)
YanıtlaSilYaa bu seriyi okumak gibi gizli bir hedefin mi var?
SilUmarım keyifle de okursun Deep ^^
Seçenekler şampiyonlar ligi gibi yani :) Böyle durumlarda kalınan çok fazla kitap okumadım ama daha okurum.